Anayasanın 10. ve 42. maddeleri ile ilgili yapılan değişiklikler ve bu
değişikliklere ilişkin diğer yasal düzenlemelerin TBMM gündeminde
olduğu ve Üniversitelerde kılık-kıyafetle ilgili ciddi bir sorun
yaşanmadan eğitim-öğretim faaliyetlerinin devam ettiği şu günlerde,
Üniversitelerdeki kılık-kıyafet uygulamasının, bu konuya ilişkin
uygulama esaslarını belirleyecek kanunların çıkarılması
beklenilmeksizin başlatılması Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının
24.02.2008 tarih ve B.30.0.GNS.225 sayılı genelgesiyle Üniversitelere
duyurulmuştur. Bu hususla ilgili genelgede aynen, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda aynen kabul edilerek kanunlaşan söz konusu anayasa değişikliği 23 Şubat 2008 tarihli ve 26796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu itibarla söz konusu Anayasa Değişikliği göz önünde bulundurulmak suretiyle uygulama yapılması, kamu görevi ifa eden yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin görev, yetki ve sorumluluğunda olduğu izahtan varestedir.” denilmektedir. Ancak, aynı genelgede, “Anayasanın 42. maddesine eklenen 7. fıkrasına göre; Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.” denilerek Anayasanın 42. maddesinin 7. fıkrasının doğrudan uygulanamayacağı, bu hususta uygulamaya yönelik kanunların çıkarılması gerektiği açıkça belirtilmektedir. Anayasanın 13. maddesine göre de temel hak ve özgürlüklerle ilgili düzenlemelerin kanunla yapılması bir zorunluluktur. Bu konudaki düzenlemeleri içeren 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 17. maddesi çok genel ifadeler içermektedir. Bu konudaki belirsizlikler ise daha önce, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları doğrultusunda giderilmiştir. Üniversitemiz, kılık-kıyafete ilişkin uygulamalar gündeme getirildiğinden beri, mevcut kanunları harfiyen uygulayacağını çeşitli platformlarda açıklamış ve bununla ilgili basın toplantıları yapmıştır. Buna rağmen bazı basın kuruluşlarında bu konuya ilişkin spekülatif haberlerin yer aldığı üzüntüyle görülmüştür. Öğrenci Yurtları, Üniversite Hastanesi ve Öğretim Üyesi Lojmanlarının Üniversitemiz Yerleşkesi içerisinde bulunuyor olması nedeniyle, Yerleşke dahilinde kılık-kıyafete ilişkin kısıtlamalar, sadece kapalı mekanlar, dershaneler ve laboratuarlarda uygulanmaktadır. Diğer taraftan, geçmişte olduğu gibi, bugün de kılık-kıyafetle ilgili mevcut kanunların uygulanması ve bu kanunlara uyum konusunda öğrencilerimizle herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Ayrıca, Üniversitelerdeki kılık kıyafet konusu Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik koşullar dikkate alındığında birinci derecede önceliği olan yaşamsal bir gündem maddesi de değildir. Sonuç olarak, Anayasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından değiştirilen 10. ve 42/7. maddelerinin uygulamasına ilişkin kanuni düzenlemeler yapılıncaya kadar Üniversitemizde yürürlükteki kanunlara, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına, dün olduğu gibi bugün de uyulacağı hususu, Senatomuz tarafından kamuoyuna duyurulur. |