Kudüs, tarihi ve kültürel dokusuyla yüzyıllardır üç semavi din için kutsal kimliğe sahip olan bir şehirdir. Kudüs'ün bu özel statüsüne sahip çıkılması ve korunması bölge barışının inşası için hayati önem taşımaktadır. ABD yönetimi Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve İsrail’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını ilan etmiştir. Bu durum 1948’den itibaren bölgede yaşanan olumsuz tablonun daha da vahim hale gelmesine yol açmıştır. ABD yönetiminin bu tutumu bölgede inşa edilmeye çalışılan kalıcı barışa ulaşma yolunda büyük bir engel oluşturmaktadır. Kudüs'te, Filistin'in Birleşmiş Milletler kararlarıyla defalarca tasdik olunmuş haklarını yok sayan her adım, farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşama idealine vurulmuş çok ağır bir darbedir. Gelinen süreçte işgalci İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlığın huzur ve selamete ulaşmasının mümkün olmayacağı unutulmamalıdır. Gaziantep Üniversitesi Senatosu olarak bu konudaki hassasiyetimizi belirtir; dünya kamuoyu, uluslararası hukuk ve BM kararını hiçe sayan İsrail ve ABD’nin aldığı bu sorumsuz kararı kınadığımızı kamuoyuyla paylaşırız. |